Modern zamanlarda Ümmet olarak maruz kaldığımız işgal ve istila, yerine göre toprağı, yerine göre yeraltı ve yerüstü kaynaklarını hedefliyor. Bu durumun yol açtığı yıkımın telafisi hiç şüphesiz kolay olmayacak. Ancak Ümmet'in maruz kaldığı "zihnî kuşatma"nın yol açtığı tahribatın yol açtığı yıkım diğerlerine kıyasla çok daha derin ve kalıcı... Bu işgale direnmek, diğer işgal türlerine mukavemetle kıyaslandığında çok daha zor. Zira herşeyden önce onu "fark etmek" başlı başına bir çaba istiyor. "Pirincimizin içindeki beyaz taş"ı, yani İslam'ı "içeriden" bir dil kullanarak tahribe azmetmiş çevrelerin faaliyetlerini de bu gerçeğin üstüne eklediğimizde, sorumluluğumuzun ne denli ağır olduğunu uzun uzadıya anlatmaya gerek kalmıyor.Elinizdeki kitap, maruz kaldığımız "zihnî işgal"in kodlarını çözmeyi hedefleyen makalelerden oluşuyor.
Devamını Göster